6 Şubat 2014 Perşembe

New York ve Düşündürdükleri

New York'ta ikinci ayı yarılamak üzereyim.  Ilk haftalarda yaşadığım memnuniyetsizliğin adaptasyon sürecinin bir parçası olduğunu farketmem biraz zaman aldı. Şehre alıştıkça, bir düzen kurup yerleşik hayata geçince rahatlıyor insan. Daha kısa bir adaptasyon süresi düşlemiştim, olmadı. Biraz vakit kaybetmiş olsam da son iki haftadır derslerle ve Amerika tarihini keşfetmekle uğraşıyor olmak kaybettiğim motivasyonumu geri kazandırdı. 
Bu kadar geniş bir kültür çeşitliliği içinde kendi kültürümüzü yeniden değerlendirme sürecindeyim şu sıralar. Evet insan her yerde insan ama insanımız her yerde aynı!.. Türkiye sınırları içinde yaşarken mahalle baskısı yüzünden içindeki canavarı bir nebze de olsa bastırabilen insanımız burada zincirinden kurtulmuş canavar!.. Ebeveynler konu komşu ne der odaklı eğitim yerine, nasıl insan olunuru öğretmeli çocuklarına. En büyük eksiğimiz eğitimsizliğimiz.. Dünya'nın amacı olan, ne yaptığını bilen ve yaşayan her canlıya saygı duymayı öğrenmiş bireylere ihtiyacı var. 
Vel hasıl kelam, hayal kırıklığına uğramadım, gördüklerime şaşırmadım. Insanın ulaşabileceği maksimum noktasını kendisinin belirleyebileceğine tekrar inandım. Şimdilik bu kadar, sevgiyle kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder