14 Kasım 2013 Perşembe

Nazar

Adı Nazar, ilkokul birinci sınıfta. Büyüyünce diş doktoru olacak. Ablası üçüncü sınıfta, o da doktor olacak ama iyileştirme doktoru. Küçücük elleri buz gibi soğuğun altında incecik hırkasına sarılmış, ıslak mendil taşıyor...
Saat kadar para kazanması gerekiyor. Saat 22 sularında mendili elinde cafedeki masaları tek tek dolaşıyor. Tam çıkacakken cafenin bahçesinden geri dönüyor, "ben bu paraları size versem bana yemek alır mısınız" diyor belli belirsiz. 
Masanın üçüncüsü olarak sandalyesine oturuyor. Ne yemek istersin sorusuna "O kitaptan yok mu?" diye cevap veriyor. Menü geldiğinde "çocuk için olanlar nerede" diye soruyor. Üstünde şirinler resmi olan menü hoşuna gidiyor ve siparişi veriliyor. Islak mendili açamıyor ve yardım istiyor, ellerini büyük bir özenle temizliyor. Kirlenen mendili masanın üstüne bırakamıyor, paketini açıp içine sokuyor hızla. Yemeği, içeceği geldiğinde yemeğini yiyor yavaşça. Çatal eline büyük , tabağındakler çatala gelmekte inatçı. Eline alıyor birini, "yemeğimi bitirince yine silerim ki elimi" diyerek. 
Saat ilerlemeye devam ediyor, durur mu! 
Ninesi ve dedesi bakkalın orada onu bekliyorlar. Babası hapiste. Annesi yok ki! Diş doktoru olacak, masadaki ablanın dişini yapacak büyüdüğünde...
Saat kaç peki? 23:00 olmuş. Cebindeki bütün bozuklukları çıkarıyor. "Saysana bunları".. "Saatten fazla mı, az mı?" "Fazla bunlar saatten dedenin yanına gidebilirsin!"
Paketlenen bitirmediği tabağınına ait poşeti ve diğer poşetlerini eline alıyor. "Kardeşlerimle yeriz biz bunları evde" diyor. Diğer poşette de paketlenmiş bir tost var! Kardeşleriyle yiyecek.
Diş doktoru olmak için çok ders çalışması gerekecek, söz veriyor çok çalışacağına dedesi ile ninesinin yanına giderken. 
Adı Nazar, çok çalışacak, çok savaşacak, çok güçlü olmak zorunda. O henüz 7 yaşında!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder